İstanbul sokaklarında, kendine has bir misyonla 17 yıldır ekmek kırıntıları toplayan bir adam var. Hikayesi, sadece bir yardımseverlik örneği değil, aynı zamanda insanlığın bir parçası olmanın da önemli bir göstergesi. Yaşadığı zorluklara ve kabullenmelere rağmen, bu adam Allah rızası için yaptığı işten asla vazgeçmemiş. Onun hikayesi, toplumsal dayanışmanın ve insanlığın ne denli önemli olduğunu gözler önüne seriyor.
İlk olarak 2006 yılında tanıştığımız bu adam, sokaklarda birkaç ekmek kırıntısı toplamakla başladı. Zamanla bu işi daha profesyonel bir şekilde yapmaya başladı. Her sabah erkenden evinden çıkan bu adam, İstanbul'un çeşitli bölgelerinde yürüyüşe geçiyor. Yılmadan, usanmadan insanlara ihtiyacı olan ekmek kırıntılarını topluyor. Topladığı kırıntıları, hayvanlara, özellikle de sokak köpeklerine ve kuşlara dağıtıyor. "Bu işi yaparken mutluluğu hissediyorum" diyor. İnsanların minik bir yardıma bile ihtiyacı olduğunu bilen bu adam, her zaman hazır bekliyor.
Dünya’nın birçok yerinde sosyal yardımlaşma ve dayanışma üzerine sayısız proje bulunmasına rağmen, bu adamın hikayesi bambaşka bir boyut kazanıyor. Geçimini sağlamak için başka işlerde de çalışmış olsa da, ekmek kırıntısı toplamak onun için bir yaşam tarzı haline gelmiş. Topladığı her kırıntının, bir canlıya umut olduğunu biliyor. "Gün sonunda o kırıntılarla birilerini gülümsetiyorsam, işimi en güzel şekilde yapmış oluyorum" diyor. Gözlerindeki mutluluk ve anlaşılmayan bir azim, onu bu kadar uzun süre bu işi yapmaya iten en önemli sebeplerdir. Ayrıca, yaptığı işin kendine özgü bir tat ve huzur getirdiğini de belirtiyor.
Yıllar içerisinde birçok kişi, onun bu özverili çalışmalarını gözlemlemiş ve diğer insanlara ilham kaynağı olmuştur. Etrafındaki insanlar, sadece ekmek kırıntıları topladığını düşünse de aslında o, sevgi ve yardımlaşmayı yansıtan bir sembol haline gelmiştir. Üzerinden yıllar geçtikçe, bu minik ama etkili eylemleri, çevresinde birçok insan için önemli bir fark yaratmıştır.
Başka birçok yardım projesinde gözlemlenen gıda israfı sorununa dikkat çeken bu adam, alanında bilinç yaratmaya çalışıyor. Onun işinin kurallarını, esnek bir biçimde oluşturduğu düşünülüyor çünkü o köktenci bir yaklaşım sergilemekten kaçınıyor. Gündelik hayatta çok sık göz ardı edilen bir konu olan gıda israfı, onu incitiyor. Dünyanın her yanından insanları, bu konuda düşünmeye teşvik ediyor. "Ekmek, sadece bir yiyecek değil, birçok insan için yaşam kaynağıdır" mesajını; küçük ama etkili eylemleriyle duyuruyor.
Geçtiğimiz yıl, ekmek kırıntısı toplama olayını daha da büyütmeye yönelik bir adım attı. İzmir, Ankara ve İstanbul'un birkaç semtinde, benzer düşünen insanlar bir araya geldi. Bu grup, her üç günde bir buluşup gıda israfına karşı birlikte mücadele etmeye ve sokaktaki hayvanlara yardımcı olmaya karar verdi. Artık tek başına değil, büyük bir aile oluşturmanın mutluluğunu yaşıyor. "Biz birlikte daha güçlüyüz" diyor ve projelerinin büyüyerek devam etmesini umut ediyor.
Bu adam, sadece ekmek kırıntıları toplamakla kalmıyor, aynı zamanda insanlarda sosyal sorumluluk bilincini artırmaya yardımcı oluyor. Topluluğuna katılan insanların sadece farklı mesleklerde olan sıradan insanlar olduğunu açıklıyor; ama hepsinin ortak noktası sevgi ve yardım etme isteği. Bu durum, eş zamanlı olarak toplumsal dayanışmanın da gözler önünde bir göstergesi haline geliyor. Her biri, bu sınırlı ama önemli eylemler sayesinde insanlık adına güzel bir şeyler yapmanın mutluluğunu yaşıyor.
Özetle, 17 yıldır ekmek kırıntısı toplayan bu adam, yalnızca bir yardımsever değil, aynı zamanda toplumsal bir bilincin de simgesi haline gelmiş durumda. Gündelik yaşamımızda sıklıkla unuttuğumuz değerlerin hatırlatıcısı olan bu hikaye, insanlığın kalbindeki iyilik tohumlarını yeşertiyor. Kısa ama öz bir prensiple yaşanabilecek en yüksek derecede mutluluğunu arayan bu adam, birçok insana ilham vermeye devam ediyor.