Emekli olmak, pek çok kişi için uzun zamandır hayalini kurduğu bir yaşam tarzına geçiş anlamına gelir. Ancak, bu süreçte ne yapacaklarına dair net bir fikirleri olmayanlar için emeklilik, bazen karmaşık bir dönüm noktası olabilir. Ancak Avustralya'da uzun yıllar çalıştıktan sonra emekli olan ve doğduğu köye dönen bir adam, bu geçişi hem heyecan verici hem de oldukça verimli bir biçimde gerçekleştirdi. Esra Ergün, adıyla bilinen bu adam, kendi köyünde "süper meyve" olarak adlandırdığı yeni bir meyve türü yetiştirme kararı aldı ve bu süreçte daha önceki deneyimlerinden faydalandı.
Birçok insan emeklilik dönemine girmeden önce, tatil, dinlenme veya yeni hobiler edinme gibi düşüncelerle kafalarını meşgul ederken, Esra Ergün ise eski günlerin hatıralarına ve toprakla olan bağlarına dönme kararı aldı. Avustralya'da geçirdiği yıllar boyunca tarım üzerine önemli bilgiler edindi ve bu eserlerinin tamamını kendi köyünde, doğduğu topraklara uygulama fikri onu heyecanlandırdı. Eğitimi ve mesleği sebebiyle tarıma olan ilgisini daha da arttıran Ergün, köyünde "süper meyve" yetiştirme sürecine başlamaya karar verdi. Artık, sadece dinlenmekle kalmayacak, aynı zamanda yerel ekonomiye de katkıda bulunacaktı.
Ergün, köyünde yetiştirmeye karar verdiği "süper meyve" hakkında oldukça heyecan verici bilgiler paylaşıyor. Bu meyve, yüksek antioksidan içeriği ve besin değerleri sebebiyle sağlıklı yaşamı destekleyen özelliklere sahip. Özellikle gençler arasında popüler olan bu meyve, aynı zamanda yaşlı bireylerde de bağışıklık sistemini güçlendirici etkiler gerçekleştirmekte. Ergün, bu meyveyi yetiştirirken doğa dostu yöntemler kullanmaya özen gösterdi. Organik tarım prensipleri doğrultusunda, kimyasal gübre ve ilaç kullanmadan %100 doğal bir üretim gerçekleştirmeyi hedefledi. Bahçesi giderek büyüyen bir yaşam alanına dönüştü. Ergün, bu süreçte hem çevresindekilere ilham vermek hem de köydeki tarım potansiyelini artırmak amacıyla çalışıyor.
Yerel halk, Ergün'ün çabalarına büyük bir ilgi göstererek süper meyve hakkında bilgi almak ve onu denemek için sabırsızlanıyor. Bu yeni ürün, köyün tarımsal çeşitliliğini artırmayı vaat ediyor ve yerel pazarların da gelişmesini sağlayacak gibi görünüyor. Özellikle sağlık bilinci yüksek olan tüketicilerin ilgisini çeken ergonomik ambalajlar ile pazara giriş yapacak olan bu ürün, sağlık mağazalarında ve yerel marketlerde de yer alması bekleniyor.
Sonuç olarak, Esra Ergün'ün köyüne dönüş yolculuğu, sadece kişisel bir yenilenme değil, aynı zamanda toplumuna katkıda bulunma arzusunun da bir yansıması. "Süper meyve" projesi, sadece ekonomik anlamda değil, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik açısından da önemli bir adım teşkil ediyor. Emeklilik hayatını tarıma adayan Ergün, koca bir şehrin koşturmasından doğanın dinginliğine geçiş yaparak hem kişisel mutluluğunu hem de çevresindeki insanların hayat kalitesini artırmayı başardı. Bu hikâye, yenilikçi düşünme ve doğaya duyulan sevginin, insanların hayatında nasıl olumlu dönüşümler yaratabileceğinin çarpıcı bir örneği.