Türk edebiyatının önemli isimlerinden Nuri Pakdil, "Kudüs Şairi" olarak bilinir ve bu unvan, onun hayatı boyunca Filistin davasına ve Kudüs’e duyduğu derin sevgi ve bağlılığın bir sembolüdür. Edebiyat ve düşünce dünyasında büyük izler bırakan Pakdil, özellikle İslam medeniyetine, özgürlüğe ve adalete olan inancı ile tanınır.
1934 yılında Kahramanmaraş’ta dünyaya gelen Nuri Pakdil, genç yaşlarından itibaren edebiyatla ilgilenmeye başladı. Edebiyat dünyasında "Edebiyat Dergisi" ile tanındı ve bu dergi, bir düşünce okulu olarak birçok yazarı etkiledi. Pakdil, modern dünyaya ve Batı medeniyetine eleştirel bir bakış açısı geliştirmiş, İslami değerlere dayalı bir medeniyet anlayışını savunmuştur.
Pakdil’in Kudüs’e olan bağlılığı, sadece edebi eserlerinde değil, yaşam felsefesinde de belirgin bir şekilde yer alır. "Kudüs" adlı eseri, bu bağın en önemli göstergesidir. Kudüs, Pakdil için sadece bir şehir değil, İslam dünyasının sembolü ve direnişin kalbidir. Bu yüzden ona "Kudüs Şairi" denmiştir. Yazılarında ve konuşmalarında sürekli olarak Kudüs’ün özgürlüğüne ve Filistin halkının mücadelesine dikkat çekmiştir.
Nuri Pakdil, edebi kimliği kadar entelektüel bir lider olarak da öne çıkmıştır. Eserleri, genç kuşaklar üzerinde büyük etkiler bırakmış, özellikle İslami hassasiyetlere sahip yazar ve düşünürler için ilham kaynağı olmuştur. 2019 yılında vefat eden Pakdil, geride güçlü bir edebi miras ve Kudüs davasına adanmış bir hayat bırakmıştır. Onun ismi, Kudüs ve adalet mücadelesiyle birlikte anılmaya devam edecek.