Kanada'nın siyasi gündemi, Başbakan Justin Trudeau'nun son dakika kararı ile sarsıldı. Trudeau, resmi olarak görevinden ayrıldığını açıklamasıyla birlikte hem destekçileri hem de muhalifleri arasında büyük bir yankı buldu. Birçok insan, Trudeau'nun istifasını, halkın iradesine bir darbe olarak nitelendirirken, bazı eleştirmenler ise bu durumu, başbakanın siyasi kariyerinin sonuna geldiğinin bir işareti olarak yorumladı. "Halktan son kez çaldı" ifadesi ise Trudeau'nun kararının ardından sosyal medya platformlarında en çok konuşulan konulardan biri haline geldi.
Justin Trudeau, 2015'te başbakanlık koltuğuna oturduğu günden bu yana, Kanada'nın sol kanadında yer alan Liberal Parti’nin lideri olarak önemli bir rol üstlendi. Görev süresi boyunca iklim değişikliği, sağlık reformu ve göçmen politikaları gibi birçok alanda reformlar gerçekleştirdi. Ancak; Trudeau'nun kararları ve izlediği politikalar, zaman zaman tartışmalara yol açtı. Geçmişte, etnik çeşitliliğe ve insan haklarına verdiği önem ile dikkat çekmiş olsa da, son yıllarda yaşanan skandallar, halkın güvenini sorgulamasına neden oldu.
Özellikle, Liberal Parti’nin seçim dönemindeki vaatlerinin arkasında durmaması ve bazı siyasi anlaşmalar üzerindeki yoğun eleştiriler, Trudeau'nun imajını zedeledi. Ulusal meselelerde yaşanan olumsuz gelişmeler ve artan yaşam maliyeti gibi sorunlar, hükümetin itibarını daha da düşürdü. Dolayısıyla, Trudeau’nun istifası, birçok kişinin beklediği bir gelişme olarak öne çıktı. Her ne kadar bazı destekçileri onun liderliğini savunsa da, birçok kişi artık Trudeau'nun zamanının dolduğunu düşünüyor.
Trudeau'nun istifası sonrasında, Kanada halkından gelen tepkiler çeşitli şekillerde kendini gösterdi. Bazı kesimler, onun ayrılışını bir dönemin sona ermesi olarak değerlendirirken, kaybeden bir seçimden sonra gönderilmesi gereken biri olarak nitelendirdi. "Halktan son kez çaldı" söylemi, Trudeau'nun halk arasındaki güven kaybını simgeliyor. Sosyal medyada ise bu ifade, birçok kullanıcı tarafından paylaşılarak geniş bir yankı buldu.
Bunun yanı sıra Trudeau'nun gelecek planları hakkında henüz net bir bilgi bulunmamakla birlikte, siyasi kariyerine devam edip etmeyeceği merak konusu. Bazı analistler, Trudeau’nun bu kararı ile birlikte daha küçük bir siyasette veya danışmanlık gibi alanlarda yer alabileceğine dikkat çekiyor. Ancak başbakanlık döneminde edindiği tecrübe ve kamusal alandaki rekabet, onu daha büyük fırsatların peşinde koşmaya itebilir.
Kanada siyasi tarihinde Trudeau'nun bıraktığı miras karmaşık bir yapı sergiliyor. Zaman zaman iktidarını halk desteği ile sağlamlaştırsa da, sonunda yaşanan istifa, tabiri caizse koltuğunu kendi elleriyle terk etmesine neden oldu. Gelecek, Trudeau’yu nereye götürecek bilinmez ancak şu an için ülkenin siyasi atmosferi fazlasıyla belirsiz. Kanadalılar, yeni liderlik döneminin nasıl şekilleneceğini şimdiden merakla beklemeye başladı. Trudeau son bir şey daha ekledi: "Halkın iradesine değer verdim, ancak bu süreçte bazı hatalar yaptım." İşte bu doğrultuda, halkla nasıl bir ilişki kuracağı ise belirsizliğini koruyor.
Sonuç olarak, Trudeau'nun istifası, sadece Kanada siyasetinde bir dönemin kapanması değil; aynı zamanda halk ile siyasi temsilcileri arasındaki güvenin tekrar nasıl tesis edileceği üzerine önemli bir mesaj niteliği taşıyor. Geçmişten dersler çıkararak yeni bir yola girme zamanı geldiğini iddia edenler, bu sürecin nasıl işleyeceğini dikkatle takip edecek.