Türkiye’nin en yaşlı kadını olarak bilinen Hatice Nine, 131 yaşında hayatını kaybetti. 1889 yılında dünyaya gelen Hatice Nine, uzun yaşamı boyunca birçok nesil gördü ve çevresindekilere tecrübeleriyle ilham verdi. Yaşadığı dönemdeki sosyal değişimler, savaşlar ve teknolojik gelişmeler hakkında anlatacak pek çok hikayesi olan Hatice Nine, yaşadığı köydeki herkesin sevgisini kazanmıştı. Onun hayatı, yalnızca bir bireyin yaşam öyküsü değil, aynı zamanda tarihi bir sürecin de tanığıydı.
Hatice Nine’nin uzun yaşamı, çevresinde sıkça tartışılan bir konuydu. Yerel halk, onun sağlıklı yaşam tarzının ve doğal beslenmenin uzun yaşamasında büyük rol oynadığını söylüyordu. Özellikle tarım ürünleriyle beslenmesi, köyde yetiştirdiği sebzeler ve meyvelerle sağlıklı bir yaşam sürmesi, genç yaşta evlendiği dönemdeki günlük rutininden kaynaklandığı düşünülüyordu. Onun en sevdiği yiyeceklerden biri, balık ve sebzelerle yapılan geleneksel yemeklerdi. Ayrıca; yürüyüş yapmayı, güneşlenmeyi ve aile ziyareti gibi sosyal aktiviteleri de ihmal etmediği biliniyordu. Hatice Nine’nin yaşam tarzı, onu çevresinde örnek gösterilen bir figür haline getirmişti.
Hatice Nine, yalnızca kendi ailesi için değil, aynı zamanda yaşadığı toplum için de büyük bir ilham kaynağıydı. Aile, onun hayatının merkezinde yer alıyordu. Yüzlerce akrabasının bulunduğu geniş bir aile yapısına sahipti ve düzenlediği aile toplantıları, kuşaklar arası bağı güçlendiriyordu. Aile geleneklerini ve kültürünü yaşatmak için gösterdiği çaba, genç nesillerin değerleri öğrenmesine katkıda bulunuyordu. Toplamda dört çocuğu, on beş torunu ve yirmi beş torun çocuğu vardı. Her zaman çocukların üstünde büyük bir sevgi ve şefkatle yer alan Hatice Nine, onların hayatlarına dokunarak, onları daha iyi bireyler olma yolunda destekliyor, sorunlarına çözüm bulmaları için yönlendiriyordu.
Hatice Nine, yalnızca ailesiyle değil, komşularıyla da sıcak ilişkiler içerisindeydi. Köydeki herkes onun hikayelerini dinlemek için bir araya gelir ve ona saygı gösterirdi. Toplumda saygın bir yer edinmiş olan Hatice Nine, uzun yaşamanın inceliklerini paylaşarak her zaman bir rehber olmuştur. Özellikle gençler için düzenlediği küçük aktiviteler ve sohbetler, onların hayatına dokunarak onlara yol göstermiştir.
Hatice Nine’nin hayatına ve öğretilerine duyulan özlem, onun vefatından sonra daha da arttı. Bu durum, toplumun ona olan sevgisinin ne kadar derin olduğunu göstermekteydi. Uzun yıllar boyunca sağlıklı bir yaşam sürdüren Hatice Nine, ölümünden sonra bile hatıralarıyla ve öğütleriyle yaşmaya devam edecek. O, yalnızca bir birey değil, birçok insan için bir figür haline gelmiş bir efsaneydi. Türkiye'nin başka şehirlerinde de benzer hikayeler bulmak mümkün, ancak Hatice Nine'nin yeri her zaman ayrı olacaktır.
Hatice Nine’nin anısını yaşatmak ve onun hayatından çıkarılacak derslerle toplumumuzun değerlerini korumak, bizim üzerimizdeki en önemli görev olacaktır. Onun hayat yolculuğu, modern dünyada bile geçerliliğini koruyan değerli ögeler barındıran tarihi bir kaynaktır. Unutmayalım ki, bir insanın hayatı yalnızca kendi hikayesidir; ancak onun bıraktığı miras tüm insanlık için bir hazine niteliğindedir.